Şeker hastalığı gebelik döneminde nasıl meydana gelir?
Şeker hastalığı (Diyabetes Mellitus (DM); insülinin mutlak veya göreceli yokluğuna bağlı bir metabolizma bozukluğudur.
Özellikle gebeliğin ikinci yarısında plasentadan salgılanan hormonların etkisiyle insülin hormonuna karşı hücrelerin duyarlılığı azalır.
Bu durum ise insülin direncine ve dolayısıyla hiperglisemiye yol açar. Diyabetik olmayan gebelerde insülin direncindeki bu artış,
insülin üretimindeki artış ile kolaylıkla karşılanabilmektedir. Fakat sınırlı ya da hiç insülin rezervi olmayan diyabetik gebelerde,
insülin direnci gebelik ilerledikçe artar ve kan şekerinin giderek yükselmesine yol açar.
Gebelikte görülen diabet kaça ayrılır?
Gebelikte gördüğümüz diabet iki sınıfta toplanabilir. Birinci gruptakiler gebelikten önce de şeker hastalığı olan hastalardır (overt diabet).
Karşılaştığımız hastaların çoğu ise daha önceden şeker hastalığı olmayan fakat özellikle gebeliğin ikinci yarısı ile birlikte ortaya çıkan,
gestasyone diabet olarak adlandırdığımız tipte, şeker kontrol mekanizmaları bozulmuş hastalardır.
Gebelikte diyabet hastalığın tanısı nasıl konur?
Gebelerde erken haftalarda başvurdukları takdirde açlık kan şekeri değerlendirmelerini yapmak daha önceden şeker hastalığı olduğunu
bilmeyen birinci gruptaki hastaları yakalayabilmek açısından önemlidir. Açlık kan şekeri (AKŞ) 126 mg/dl'nin üzerinde veya herhangi bir
zamanda bakılan kan şekeri 200 mg/dl'nin üzerinde olan hastalar overt diabet olarak kabul edilmelidirler.
24–28. haftalarda tüm hamile bayanlar; diyabet taraması için 50 gram glukoz ile taranmalıdır. Gebeliğin daha erken dönemlerindeki ilk
vizitlerde ise risk değerlendirmesi yapılarak (ailede diyabet hastalığı olması, gebeliğin ilk haftalarında bakılan AKŞ değeri, daha önceki
gebeliklerinde gestasyonel diabet görülüp görülmemesi, tekrarlayan gebelik kayıpları, izah edilemeyen anomalili bebek doğumları vb.)
testin değerlendirme haftası daha öne çekilebilir. Patoloji saptanmasa dahi test, 24–28. haftalarda bu test tekrarlanmalıdır.
Gebeliğe bağlı diyabette görülebilecek sorunlar nelerdir?
Overt diabetli annelerin bebeklerinde ciddi doğumsal anormallik görülme ihtimali yüzde 6–12 arasında olup, bu genel popülasyonun 6–7 katıdır.
Bütün diabetik gebeliklerde; annede hipertansiyon, açıklanamayan düşükler, sık tekrarlayan idrar yolu ve vajinal enfeksiyon, iri bebek ve buna
bağlı olarak artmış zor doğum/doğum travması ve artmış sezaryen oranları, artmış amniyon mayii (bebeğin su miktarında) miktarı, anne karnında
gelişme geriliği, erken doğum, doğum sonrası sarılık görülme ihtimalleri artar.
Gebelik diyabet tedavi şekilleri nelerdir?
DİYET
Gebeliğe bağlı diyabet, öncelikle diyetle tedavi edilmelidir. Diyet; yüzde 50–55 karbonhidrat, yüzde 30 yağ, yüzde 20 proteinden oluşmalıdır.
Diyet tedavisindeki amaç; aşırı kilo alımının engellenmesi ve insüline karşı meydana gelen doku direncini kırmaktır.
EGZERSİZ
Ağır olmayan egzersizler ve yürüyüşler ile ortalama 4 hafta içerisinde kan glukoz düzeyinde anlamlı düşüşler kaydedilmiştir.
İNSÜLİN TEDAVİSİ
Gebeliğe bağlı diyabette, diyet ve egzersiz ile kan şekeri kontrol altına alınamıyorsa insülin tedavisine başlanmalıdır. Diyet ve egzersiz ile açlık kan
şekeri değeri 105 mg/dl, tokluk kan şekeri değeri de 120 mg/dl'nin altında tutulamıyorsa insüline geçilmelidir. İnsülin gereken hastalar yatırılarak kan
şekeri dengelenmesi yapılır. İnsülin büyük moleküler ağırlığa sahip olduğundan plasenta bariyerini geçemez, dolayısıyla bebeği etkilemez. Ağızdan
alınan diyabet ilaçları bebekte ciddi anomalilere neden olabileceğinden gebelik döneminde tercih edilmez.
Diyabetik gebenin gebelik sonrası izlemi nasıldır?
Gebeliğe bağlı diyabet tanısı almış gebeler, doğum sonrası 6–8. haftada 75 gr glukoz taraması ile değerlendirilmelidir. 75 gr glukoz testi normal çıksa dahi,
aralıklı açlık kan şekerine bakılmalı ve obezite durumu varsa uygun diyet programı uygulanmalıdır.
Diyabetik gebede doğum sonrası korunma yöntemi nasıl olmalıdır?
Korunma amaçlı doğum kontrol hapları denenebilir. Diyabetik kişilerde vajinal enfeksiyonlara eğilim vardır. Ancak bu durum rahim içi araç (spiral) kullanımına
engel değildir. Düzenli kontrollerle bu araçlar rahatlıkla kullanılabilir.